
Bir organizmanın yaşam beklentisi genetik yapısına bağlıdır, ancak uzun ömrü kontrol eden tüm genler henüz tam olarak tanımlanmamıştır. Uzun boylu memeliler genellikle daha büyük beyinlere sahip olma eğilimindedir. Bu, bilim adamlarını genlerin kendilerinin hayatı genişlettiği ve beynin boyutunu arttırdığı hipotezine yol açtı. Örneğin, fillerin kanser koruması sağlayan protein p53 geninin 19 ek kopyasını taşıdığı bilinmektedir. Bu, kansersiz uzun yaşamlarına katkıda bulunur.
Gen çoğaltma nedir?
Meksika Ulusal Üniversitesi Meksika'nın genetikçi Araxi urruti tarafından yönetilen ekip, 4.100 gen türünün 46'dan fazla memelisini inceledi. Araştırmada, gen çoğaltma adı verilen bir süreç ortaya çıktı. Bu süreçte, bir gen yanlışlıkla genomdaki başka bir bölgeye kopyalanır ve zamanla farklı fonksiyonlar elde edebilir. DNA'nın ve bağışıklık sisteminin onarımında rol oynayan Gen aileleri, kısa vadeli ve uzun vadeli memelilerde küçüktü. Bu gen kopyalarındaki artış, mutasyon birikimini önleyerek yaşlanmayı ve kanseri önleyebilir.
Bağışıklık genlerinin çifte rolü
Bağışıklık genlerinin sadece enfeksiyonlarla mücadele etmekle kalmayıp, aynı zamanda beynin gelişiminde de rol oynadıkları keşfedildi. Pittsburgh Üniversitesi'nden Maria Chikina, bu genlerin bir başlangıç aşamasında kanser hücrelerini yok ederek veya ölü hücreleri temizleyerek sağlıklı dokuları koruyabileceğini söyledi. Ek olarak, Interlökin-6 gibi bağışıklık proteinlerini kodlayan genlerin kalıcı türlerde daha fazla kopyası vardır. Bu büyük türlerin bu genlerinin yaygın olması, beynin büyüklüğü ile uzun yaşam arasındaki bağlantıyı güçlendirir.
İnsanlar ve Uzun Yaşam
Yüz yıldan fazla olan bireylerde gen varyantlarının uzun yaşamlarına katkıda bulunduğu bilinmektedir. Yeni çalışma, bu genlerin çoğunun genişletilmiş genik ailelere ait olduğunu göstermektedir. Bu keşif, insan yaşamını genişletme potansiyeline sahip genlerin daha fazla incelenmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Gelecekte araştırma olacak mı?
Çalışma, bağışıklık genlerinin proliferasyonunun memelilerdeki uzun ömürle bağlantılı olduğunu gösterirken, bu genlerin doğrudan uzun bir yaşamdan kaynaklanıp kaynaklanmadığı henüz açık değildir. Pittsburgh Üniversitesi'nden Maria Chikina, bu ilişkinin evrenselliğinin kuşlar gibi memeliler olmayan türlerde benzer çalışmalarla test edilebileceğini öne sürdü.
Ek olarak, farelerde uzun süreli türlerden gelen genlerin testi, bu genlerin yaşamı nasıl etkilediğini anlamanın bir yolu olabilir. Gelecekte, bu genleri, anti -alım tedavilerinin geliştirilmesinde veya bireylerin genetik yapısına dayanan yaşam beklentisi tahminlerinde kullanmak mümkün olabilir.