Pelvik Taban Hastalıklarına Güncel Bakış ve Yaklaşım başlıklı toplantı Memorial Bahçelievler Hastanesi konferans salonunda 100’ün üzerinde katılımcıyla gerçekleştirildi. Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Doktor Ediz Altınlı başkanlığındaki oturumlarda Prof.Dr. Doktor Prof. Dr. Erhun Eyüboğlu, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon AD. Doktor Ümit Dinçer ve Doç. Doktor Ersan Eroğlu da bir konuşma yaparak bilgilerini aktardı. Ayrıca seminerde farklı hastanelerin branş uzman doktorlarının yanı sıra Fransız hastane merkezi de Bagnols sur Ceze’den kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Pelvik Base Eğitmeni Dr. N’Dongo Abdallahi de güncel yaklaşımlar ve ölçümler hakkında bilgi verdi. Pelvik taban hastalıklarında ön tanı.
Altınlı: Anadolu’da doğum yapan kadınlarda sık görülüyor
Pelvik taban hastalıklarının Türkiye’de çok yaygın olduğunu belirten Prof.Dr. Doktor Ediz Altınlı, büyük abdest ve idrar kaçırma belirtilerinin sık görülen belirtiler arasında gaz tutukluluğu olduğunu söyledi. Hastalıkta doğum, kilo gibi faktörlere bağlı olarak yaş aralığı değişmektedir. Doktor Altın sözlerini şöyle sürdürdü:
“Anadolu’da özellikle Anadolu’da doğum yapan kadınlarda tuvalet sorunları daha sık ortaya çıkıyor. Genellikle orta ve 50’li yaşların üzerinde biraz daha fazla görülür. İdrar ve büyük abdest kaçırma, kabızlık, büyük abdest alamama pelvik taban hastalıkları kapsamındadır. Tedavi multidisipliner yaklaşımlarla yürütülmelidir. Makat veya ürün sistemiyle ilgili problemlerde yani idrarı az olan veya büyük ablasyon yapanlarda, tam tersi büyük banyo ve geniş tuvaletini yapmakta zorluk çekenlerde ise rehabilitasyon tedavisine başlanır. Rehabilitasyon öncesinde anal manometre adı verilen bir uygulama ile hastalığın yaygınlığı ve tedavisi belirlenmektedir. Hasta tuvaletteki kasların basıncını, bölgenin hacmini, bölgenin hacmini, hassasiyetini, reflekslerini ölçen bir makine ile takip edilir. Bu noktada genel cerrahi, hastanın razı olması durumunda cerrahi süreci başlatabilir. Ancak daha önce pelvik bölgeden ameliyat olmuşsa, devam eden operasyonlar varsa veya yaş varsa, genel durum uygun değilse bu dönemde pelvik taban rehabilitasyonuna başvurmalısınız. Bu hastaya önemli faydalar sağlayacaktır. Pelvik taban hastalıklarının oluşumunu önlemek için önlemler alınmalıdır. Örneğin, büyük abdest, idrar, gaz ve kaçırma gibi doğum kontrolünü daha ciddiye alırken, gülme veya daha büyük belirtiler ortaya çıktıkça en kısa sürede doktora başvurmak önemlidir. Çünkü genellikle gecikmiş vakaları dikkate alıyoruz ve kırılan sürahileri tamir etmek daha zor oluyor. Bu nedenle hastaların önceden önlem alıp doktora başvurmaları halinde daha iyi sonuçlar ortaya çıkacaktır.
Eyüboğlu: Toplumun büyük kısmı utandığı için hastalığını dile getirmiyor
Günümüzde özellikle büyük şehirlerde ve stresli ortamlarda yaşayan insanların hijyen alışkanlıklarının Genel Cerrahi Bölümü’nde değiştiğini ifade etmektedir. Doktor Erhun Eyüboğlu, pelvik taban hastalıklarının karmaşık ve multidisipliner çalışma gerektiren bir grup hastalık olduğunu söylüyor. Alaturka denilen en rahat dışkılamayı ifade ediyor. Doktor Eyüboğlu konuşmasını şöyle tamamladı:
“SIT-UP yönteminde ayak altında yükseltici basamak oluşturmak da rahatlatır. Su tüketimi, lifli gıdaların tüketimi kabızlık ve benzeri problemlerde bir tedavi yöntemi olarak karşımıza çıkar. Sindirim sistemi ile çalışır ve Bir koordinasyon bozukluğu oluştuğunda dışkılar uzun süre bağırsakta kalabilir ve hastalarda sorun yaratabilir. Hastalarda tuvalet ihtiyacı, rahat dışkılayamama, banyoda uzun süre kalamama gibi sorunlar ortaya çıkabilir. uzun zamandır toplumda pek konuşulmamasına rağmen evet bu tür sorunlardan utanıyoruz, gerçekte kadınların ve erkeklerin büyük bir kısmını etkileyen bir sorundur. Farklı muayene yöntemleriyle tanı konulduktan sonra hastanın cerrahi bir işleme veya pelvik taban rehabilitasyon bölümüne yönlendirilmesine karar verilir.
Dinçer: Rehabilitasyonun amacı kasları uyumlu bir şekilde çalıştırmaktır
Pelvik taban rehabilitasyonu hakkında bilgi veren fizik tedavi ve rehabilitasyon profesörü Prof. Doktor Ümit Dinçer, şunları söyledi: “Çocuklarda idrar kaçağı, gaz kaçağı, idrar kaçırma, kabızlık, anal veya pelvik bölgede ağrı, ameliyat öncesi dönemde organ küçülmesi olan hastalarda, yetişkinlerde vajinismus veya disparoni sorunlarına neden olan cinsel fonksiyon bozuklukları Yetişkinlerin tedavisinde tedaviyi uygulamak mümkündür. İdrar kaçırma, kabızlık gibi sorunlar bazen ameliyat gerektirebilirken bazen de gerek kalmayabilir. Pelvik tabanın güçlendirilmesi, karın kasları, diyafram, bel ve karın duvarı kaslarının güçlendirilmesi ve bunların uyumlu çalışması, istenilen kasın öğretilmesi idrar kaçırma veya kabızlığın cerrahi tedavisine gerek kalmadan yapılabilmektedir. Çok ilerlemiş vakalarda veya ameliyattan daha faydalı olacak durumlarda sistem ameliyatla düzeltildikten sonraki rehabilitasyon süreci düzeltilecek şekilde bir tedavi yöntemi geliştirilebilir.
Kaynak: DHA