
Lafarge'ın Suriye'deki faaliyetleri kapsamında “terör örgütüne finansman sağlamak” ve “uluslararası yaptırım kararlarına uymamak” suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması yerel saatle 14.00 sıralarında Paris Ceza Mahkemesi'nde başladı.
16 Aralık'a kadar devam edecek duruşmalarda Lafarge şirketi ve 8 kişi tüzel kişi olarak yargılanacak.
Sanıklar arasında Lafarge'ın dört eski Fransız yöneticisi, şirket adına terör örgütleriyle görüşen iki Suriyeli aracı ve biri Ürdünlü, biri Norveçli iki güvenlik görevlisi yer alıyor.
Uluslararası yolsuzlukla mücadele sivil toplum kuruluşu Sherpa ve Berlin merkezli Avrupa Anayasa ve İnsan Hakları Merkezi (ECCHR) tarafından yaklaşık 9 yıllık hukuki sürecin ardından kapatılan davaya ilişkin yapılan ortak yazılı açıklamada, bu davanın “Fransız yargısı için çatışma bölgelerinde faaliyet gösteren çok uluslu şirketlerin sorumluluğunu incelemek için eşsiz bir fırsat oluşturduğu” belirtildi.
Bu davanın aynı zamanda Lafarge'ın eski mağdur çalışanlarının sesinin duyulması açısından da “kilit bir aşama” olduğunun altını çizen açıklamada, şirkette çalışan çok sayıda Suriyeli çalışanın da yaşadıklarını anlatmak için davaya katıldığı belirtildi.
Açıklamada, Lafarge hakkında “insanlığa karşı suçlara katılmak” suçundan açılan soruşturmanın devam ettiği vurgulanarak, bu durumun dünyada bir ilk olduğu kaydedildi.
Yargılanan 8 kişi, “terör örgütünü finanse etmek” suçundan 10 yıl hapis ve 225 bin euro para cezasıyla cezalandırılma tehlikesiyle karşı karşıya kalırken, “tüzel kişi” olarak yargılanan Lafarge'ın 1 milyon 125 bin euro para cezası ve ek yaptırımlarla cezalandırılması söz konusu olabilir.
Öte yandan Lafarge'ın “mali yaptırımlara ilişkin uluslararası kararlara uymamaktan” suçlu bulunması halinde, ihlale konu tutarın 10 katına kadar (yaklaşık 46 milyon euro) para cezasına çarptırılabileceği belirtildi.
Lafarge'a bağlı eski yöneticiler, aynı suçtan dolayı 5 yıla kadar hapis ve para cezasının yanı sıra ihlalin ardından elde edilen mal varlıklarına el konulmasıyla karşı karşıya kalacak.
AA, Lafarge'ın IŞİD'i finanse ettiğini kanıtlayan belgeleri yayınlamıştı
7 Eylül 2021'de Anadolu Ajansı, Fransız Lafarge şirketinin Fransız istihbaratının bilgisi dahilinde terör örgütü DEAŞ'ı finanse ettiğini kanıtlayan belgeler yayınlamış ve bu belgeler dünya çapında geniş yankı bulmuştu.
Belgelere göre Lafarge, terör örgütü DEAŞ'la ilişkileri konusunda sürekli olarak Fransız gizli servislerine bilgi veriyordu. Fransız istihbaratı ve devlet kurumları, Lafarge'ı terörü finanse ederek insanlığa karşı suç işlediği konusunda uyarmadı ve bunu gizli tutanaklarda itiraf etti. DEAŞ, Lafarge'den satın aldığı çimentoyu barınak ve tünel inşaatlarında kullandı.
Haziran 2017'de şirket hakkında açılan soruşturma kapsamında aralarında Lafarge yönetim kurulu başkanı Bruno Lafont'un da bulunduğu bazı yöneticiler “terörü finanse etmekle” suçlanmıştı.
Haziran 2018'de şirkete yöneltilen “insanlığa karşı suçlara ortaklık” suçlaması Kasım 2019'da düşürüldü.
Davaya dahil olan sivil taraflar, yolsuzlukla mücadele eden sivil toplum kuruluşu Sherpa ve Avrupa Anayasa ve İnsan Hakları Merkezi, iddianamenin reddedilmesine itiraz ederek Yüksek Mahkeme'ye itirazda bulundu.
Fransa Yüksek Mahkemesi, 7 Eylül 2021'de aldığı kararla Lafarge'ın, Suriye'deki DEAŞ teröristlerini finanse ettiği gerekçesiyle “insanlığa karşı suçlara ortaklık” suçlamasıyla yargılanmasının önünü açmıştı.
Paris İstinaf Mahkemesi, 18 Mayıs 2022'de AA'nın ele geçirdiği belgelere göre Suriye'deki DEAŞ terör örgütünü finanse eden Fransız çimento şirketi Lafarge hakkında “insanlığa karşı suçlara iştirak” suçlamasıyla soruşturma açılmasını onayladı.
Ocak 2024'te Fransız Yüksek Mahkemesi, çimento devi Lafarge'a yönelik “insanlığa karşı suçlara ortaklık” suçlamasının düşürülmesi yönündeki talebi reddetti ve soruşturmanın devamına karar verdi.
16 Ekim 2024'te soruşturmadan sorumlu 3 sorgu hakimi, Lafarge grubu ve şirketin 4 eski yöneticisinin, terör örgütüne finansman sağlamak ve DEAŞ dahil terör örgütleriyle her türlü mali ve ticari ticareti yasaklayan Avrupa Birliği (AB) ambargosunu ihlal etmek suçlamasıyla yargılanmasına karar verdi.
