Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Sebastian Fischer, Berlin'de yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Knesset'in çoğunluğunun bir Filistin devletinin kurulmasına karşı olmasından derin kaygı duyuyoruz. Bu karar, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin birçok kararıyla çelişiyor. İsrail bu nedenle Uluslararası toplumun büyük çoğunluğundan uzaklaştığını ve “Hepimiz izolasyonun güvenliğin düşmanı olduğunu biliyoruz” dedi.
Fischer, İsrail'in kararının bağlayıcı olmadığını ancak İsrail'in meşru güvenlik çıkarlarını Filistinlilerin kendi kaderini tayin hakkıyla uzlaştırma çabaları açısından bir gerileme anlamına geldiğini söyledi.
Alman hükümeti açısından Filistinlilerin haklarını da güvence altına alan iki devletli çözümün alternatifi olmadığını vurgulayan Fischer, şöyle konuştu: “Çünkü İsrail'in güvenliği uzun vadede ancak iki devletli çözümle garanti altına alınabilir. Tıpkı İsrailliler gibi Filistinliler de bunu yapacaktır. Güvenceye sahip olacakları, kendilerine ait bir devlette kendi kaderlerini belirleyebilecekler.” “Onların da onurlu bir yaşam sürme hakları var” dedi.
Eski İsrail Adalet Bakanı Gideon Saar'ın Yeni Umut Partisi ile Birleşik Sağ Partisi'nin sunduğu “Filistin devletinin kurulmasına karşı” önergesi, 18 Temmuz'da İsrail Parlamentosu'nda 68 lehte, 9 aleyhte oyla kabul edildi.
Söz konusu önergede “Filistin devletinin kurulmasının İsrail Devleti ve vatandaşları için tehdit oluşturacağı” ifadesi yer alıyordu.
İspanya, Norveç ve İrlanda 28 Mayıs'ta Filistin'i, 4 Haziran'da Slovenya'yı ve 21 Haziran'da Ermenistan'ı resmen tanıma kararı aldı.